Renk Körlüğü
Tıptaki adıyla Retinitis Pigmontoza olarak bilinen gece körlüğü, periferik retinaın en sık görülen heredo-dejeneransıdır. Akraba evliliklerinin sık olduğu bölgelerde, daha sık rastlanır.
Otosomal resesif olarak yüzde 90, otosomal dominant olarak yüzde 9 ve cinsiyete bağlı olarak da yüzde 1 herediter geçişlidir. En kötü seyirli tipi cinsiyete bağlı olanıdır ve 20 yaş civarında körlük yapar. Ancak yukarıda belirttiğim gibi, bu en az görülen tiptir.
Hastalığın ilk subjektif belirtisi, alaca karanlıkta görmenin azalmasıdır. Hastalık, giderek gece körlüğüne dönüşür. Retinitis pigmentozanın tipik belirtilerinden bir de görme alanlarının periferiden merkeze doğru daralmasıdır. Görme merkezimiz olan makulanın sağlam kaldığı olgularda merkezi görme normal olsa dahi, hastalığın ilerlemiş devrelerinde, görme alanı daraldığından dolayı, hastalar çevrelerindeki eşyaları görmezler ve bu eşyalara çarparak yürürler. Hastalarda renk görmede bozukluk olabileceği gibi, bu durum görme merkezi olan makulanın da tutulduğunu gösterir. Göz muayenesinde ise retinada daralma ve pigmenter alanlar göze çarpar. Retinitis pigmentozalı hastalarda, miyopi ve katarakt görülebilir. Ayrıca, sağırlık ve bazı kas hastalıklarıyla birlikte de seyredebilir.
Hastalığın seyri, genellikle uzun vadede körlükle sonuçlanır. Retinitis pigmentozanın tedavisi yoktur.